Furkan Karayel | Kapsayıcı Liderlik Danışmanı

Furkan Karayel | Kapsayıcı Liderlik Danışmanı

Bu hafta görünürlük çalışmalarımızda Kapsayıcı Liderlik Danışmanı Furkan Karayel bizlerle!

Furkan’ı Twitter, Instagram, Linkedln, Youtube, Blog üzerinden takip edebilirsiniz.

Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Merhabalar. Ben Furkan Karayel. İrlanda’da çok uluslu teknoloji şirketlerinde 10 yıllık yazılım mühendisliği deneyimimden sonra Diversein.com’u kurdum. Şu an Kapsayıcı Liderlik Danışmanı ve aynı zamanda da Dublin, Dun Laoghaire Institute Of Art Design + Technology Üniversitesinde Öğretim Üyesiyim.

Çalışma alanınız nedir? Bu alanı neden seçtiniz?

Küçük yaşlardan beri teknolojiyle çok ilgiliydim ve ilerde bu alanda çalışmayı hayal ettim hep. O zamanlar 90’lar ve ben doğduğum, büyüdüğüm şehir olan Giresun’dayım. Çevremde bana bu konuda örnek olabilecek kimse yoktu. Hatta bu hayallerimi okulda paylaştığım bir gün bazıları güldü bile. Diğer yandan bir öğretmenimin, “Furkan, hayal dünyasından çık artık!” diye söylediği dakikalar hala aklımda çok net. O zamanlar 15 yaşındaydım ve kendi kendime bir karar aldım. Eğer benim kendisinden örnek alabileceğim bir kadın yazılımcı yoksa, belki o örnek kişi ben olurum, benden sonrakiler için dedim ve o zamandan çalışmalara başladım.

Teknoloji, kişisel gelişim ve yaşam üzerine İngilizce dergiler çıkarmaya başladım. O dergilere şuan baktığımda içinde Ericsson’un ilk cep telefonunun çıkardığı haberden tutun, Steve Jobs’ın Macbook Laptop’u ilk tanıttığı habere, Dubai’deki ilk 7 yıldızlı otel Burj Al Arab’ın açılışından, U2’nun The Ground Beneath Her Feet şarkı sözlerine kadar çok ilginç notlar var.

Bunlardan yaklaşık 10 yıl sonra, Erasmus öğrenci değişim programıyla geldiğim, İrlanda’nın Athlone Institute of Technology Üniversitesinden mezun olup, ilk işim olan Ericsson’da çok uluslu takımların içinde yazılım mühendisi olarak işe başladım. Teknoloji alanında toplam 10 yıl kadar çalıştıktan sonra, kendi işimi kurup, yine teknoloji şirketlerine interaktif çeşitlilik, kapsayıcılık, kapsayıcı liderlik programları ve eğitimleri veriyorum. Aynı zamanda Dun Laoghaire Institute Of Art Design + Technology Üniversitesinde bu alanda Öğretim Üyeliği yapıyorum.

Bu alanda kendini geliştirmek isteyen kişilere önerileriniz nedir?

Öğrenmeyi öğrenmek ve bunu kendince eğlenceli hale getirmek ilk tavsiyem olur. Bu herkes için farklı bir deneyim ve kendi zevkleri ve tercihlerini keşfetmesiyle başlıyor insanın.

İkinci olarak da olmak istediğiniz insan (rol modeliniz) şu anda dünyada mı? Yaşıyor mu? Onlar kimler? ya da tarihte yaşamış kişiler mi? Bunları keşfetmek ve onların aktivitelerine birebir katılmak, onlarla iletişime geçmek.

Mentor sahibi olmak. Size hayat deneyimlerini, sizinle empati kurarak ve sizin değerlerinizi bilerek aktaran bir mentor ile iletişim halinde olup düzenli olarak ondan danışmanlık almak.

Bu alanda çalışırken yaşadığınız olumlu\olumsuz deneyimler neler? Nasıl üstesinden geldiniz?

Ben işim gereği global teknoloji şirketlerine çeşitlilik ve kapsayıcılık danışmanlıkları veriyorum, atölyeler ve konuşmalar yapıyorum. Bu yaptığım işin en zor tarafı sahne korkusu ve stresi diyebilirim. Topluluk önünde konuşmak, konfor alanınızın tamamen dışına çıkmanız demek.

Bu zamana kadar 100’ün üzerinde konuşma yapmış olsam da her zaman aynı heyecanı ve bazen de korkuyu hissediyorum. Buna rağmen geçen sene global bir organizasyon olan WomenTech Network’un yılın konuşmacısı ödülüne layık görüldüm. Bu her ne kadar kendime olan güveni artırsa da, bir yandan da her yaptığım konuşmayı “yılın konuşması” standardında vermeye çalışmama sebep oldu. Bununla kendimi daha barışık hissedebilmek için bir konuşma danışmanı ve aynı zamanda iş psikolojisi alanında uzman bir arkadaşımdan koçluk servisi almaya başladım. Çok faydasını görüyorum şuan.

Olumlu deneyim olarak sayabileceğim o kadar çok şey var ki. Bir konferans konuşmamı bitirdikten (yaklaşık 800-900 kişiye) sonra yanıma gelip konuşmamı çok beğendiklerini, konuşmamın kendileriyle örtüşen  çok noktaları olduğunu ve beni sahnede görmekten gurur duyduklarını  söyleyen özellikle birçok genç kız oluyor. Bir kişinin bile olsun hayatına dokunabilmek, bu deneyimi yaşamak, bana diğer konuşmalarım için en büyük motivasyon kaynağı oluyor.

Mesleğinizi icra ederken karşılaştığınız tepkileri\durumları toplumsal cinsiyet bağlamında nasıl aktarabilirsiniz? Sizce bunun çözümü nedir?

Ben çeşitlilik ve kapsayıcılık alanında çalıştığım için aslında benim dezavantajım, bu alanda avantaja dönüşüyor. Yazılımcı olarak çalıştığım dönemlerde çok açıktan olmasa da kadın olduğum için toplantılarda benim söylediğim fikirlerin bir erkek meslektaşıma göre daha az rağbet gördüğünün farkındaydım.

(Introvert) içe dönük biri olduğum için ve aynı zamanda yurt dışından gelen biri olarak da toplantılarda konuşmanın içine atlamak her zaman zor olmuştu benim için. Bunun için atılabilecek en iyi adım kapsayıcı liderlik eğitiminden geçiyor. Liderler ton ayarlayıcılardır. Mesela, odadaki lider esprili biriyse, o toplantıda herkes rahatça espri yapabilir.

Eğer liderler ya da moderatörler, bir toplantıdaki duygu durumunu iyi okuyabilen, herkese eşit söz hakkı veren kişilerse ve adil olmayan bir muameleye tolerans göstermezlerse bu değişir. Benim liderlerle yaptığım eğitim de bu. “Kapsayıcı Zeka” (inclusive intelligence) yani kapsayıcı liderlik ve duygusal zeka konseptlerinin birleşimi olan liderlik danışmanlığı ve eğitim. Hatta bu konuda online kursumuzu da geçen sene açtık inclusiveintelligence.org.

Sizin mesleğinizde çalışmak isteyen bir kız çocuğuna ne söylemek istersiniz?

Geriye dönüp baktığımda, kendime çıkardığım dersler şunlar:

  1. Hayalleri büyük tutmak özgürleştirir. Şuandaki hayallerim için ne yapabilirim sorusunu sorun ve oradan küçük adımlar atmaya başlayın.
  2. Küçük adımlara, uzun bir yolculuğun bir parçası olarak bakın. Bu yolculuğu eğlenceli hale getirin. Yaptığınız her şeye kendinizden fark katın. Öyle ki bunu sadece o (siz) yapabilirdi denilsin.
  3. Farklı olan şeylere\kişilere kucaklayıcı yaklaşmak gelişmenin ilk adımıdır. Unutmayalım ki bizi hayallerimize taşıyacak olan deneyimler, bu farklardan öğrendiklerimiz olacaktır.
Gizem Yeter
yazı

Ben Gizem. SistersLab'de İçerik Sorumlusu olarak yer alıyorum.
ÇOMÜ Sosyoloji bölümünden mezun olduktan sonra online ve yüz yüze eğitimlerle kendimi geliştirmeye başladım. Kadın çalışmaları ve toplumsal cinsiyet alanlarına ilgim var ve bu alanda okumalar yapıyorum. TOG Vakfında aktif olarak gönüllülük yapıyorum, ayrıca bir e-gönüllüyüm. Kitap okumayı çok seviyorum. Yüzmek ve yemek yapmak hobilerimden birkaçı. Aburcuburların sağlıklı versiyonlarını yapmak yeni hobilerimden. Sürdürülebilir yaşam konularına dair araştırmalar yapıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir