Toplumsal Cinsiyet Kütüphanesi: Tarihin Cinsiyeti

Toplumsal Cinsiyet Kütüphanesi: Tarihin Cinsiyeti

Geçmişteki ana akım bilim insanları cinsiyetler arası farklara kültürden bağımsız, “biyolojik”  bilimsel zemin oluşturdular ama günümüzde bakıldığında toplumsal cinsiyet kavramının bu zemini sarstığını söyleyebiliriz. Çünkü toplumsal cinsiyet çalışmaları gösteriyor ki cinsiyetler arası oluşan bu fark aslında dönemin erk sahibi ile üretiliyor ve şekilleniyor.

Toplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyetin kültürel örüntüsüdür.”*

“Kadınsılık” ve “erkeksilik” tanımları üzerinden bireye tahakküm uygulanır. Bu tanımlar çerçevesinde bireyin toplumsal cinsiyeti ile biyolojik cinsiyetinin paralellik gösterilmesini bekler erk sahipleri. Çerçeve içinde kalan bedenler toplumsal cinsiyet pratikleri ile bütünleşir ve çerçeveyi sağlamlaştırır. Örnek vermek gerekirse kız çocuklarının erken yaşta ev işlerine dahil olması, erkek çocuklarının saldırgan içerikli oyunlar oynamalarına teşvik edilmesi… 

Bu konuda daha ayrıntılı okuma için yazarımız Derya Yiğiter’in Toplumsal Cinsiyet Nedir? yazısına göz atabilirsiniz.  

Tarihin Cinsiyeti

2003 yılında Fatmagül Berktay tarafından yazılan Metis Yayınlarından  çıkan Tarihin Cinsiyeti kitabı, tarih bilimi içindeki güç sahiplerinin kadın kimliğini nasıl tanımladığı, kadın kimliğinin nasıl yazıldığı üzerine bir kitaptır. “Toplumsal cinsiyet” kavramını “belirli bir zamanda belirli bir toplumda cinsler için uygun olduğu varsayılan davranışların kültürel  tanımı” olarak yazar kitabında.

 

Kitap boyunca genelden özele doğru yol izlemiştir. Kitabına “Tarih ne içindir?” sorusu ile başlar devamını ise tarih yazımı ile devam ettirir. Tarih alanındaki kadının boşluğuna değiniyor ve bu boşluğun feminist tarihçilik ile nasıl yeniden yazıldığını anlatıyor. Kadınların hak arayışı ve kazanımına dair bir çerçeve sunuyor bize. Erk sahiplerinin kadını dışlayıcı bir politika yürüttüğünü buna karşılık kadınların hak kazanma sürecini bize anlatıyor Fatmagül Berktay.

Osmanlı’daki feminizm hareketi, İslamcı kadın kimliği gibi başlıklarla tarih içindeki kadın kimliğinin ayrıntılara giriyor. Bunların  yanında Hanna Arendt, Behice Boran ve Suat Derviş gibi önemli kadın figürlere yer açmıştır kitabında. Fatmagül Berktay kitabını 17. yy’da gerçekleşen Salem kasabasındaki 19 kişinin cadı olması nedeniyle asılması üzerinden “cadı” kavramı ile bitirir. Benzer konu için “Bir İktidar Söylemi Olarak Deli Kadın İmgesi” makalesine de bakılabilir. 

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Fatmagül Berktay şu an İstanbul Üniversitesi’nde dersler vermektedir. “Tektanrılı Dinler Karşısında Kadın”, “Dünyayı Bugünde Sevmek”, “Politikanın Çağrısı” kitaplarına sizler de göz atabilirsiniz. 


Kaynakça

*Clarke V., Braun V. “Toplumsal Cinsiyet”. çev. Güney Öztürk. “Eleştirel Psikoloji”. ed. Fox D., Prilleltensky I., Austin S. 306-328. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2017.

yazı

Merhaba, ben Çiçek Elif. Psikoloji mezunuyum. Çocuk gelişimi üzerine çalışmalar yapmaktayım. Kedimle beraber örgü örmekten, bir şeyler boyamaktan ve çocuk kitapları okuyup incelemekten keyif alırım. Kendimi ikna edebilirsem bir gün yazdıklarımı sesli olarak dile getirip podcast yapmak istiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir